Bayraktar TB2 Artık Tamamen Yerli: Milli Motor TM100 Göreve Hazır!

Baykar Teknoloji, Bayraktar TB2 SİHA'lar için tamamen yerli imkanlarla geliştirdiği TM100 motorunun ilk uçuş testlerini başarıyla tamamladı.

Baykar TM100 havacılık motoru

Türk savunma sanayisinin parlayan yıldızı Baykar Teknoloji, küresel çapta üne kavuşan Bayraktar TB2 SİHA’ları için kritik bir adımı başarıyla tamamladı. Baykar Teknoloji CEO’su Haluk Bayraktar’ın duyurduğu üzere, uzun süredir merakla beklenen yerli motor geliştirme çalışmaları meyvesini verdi ve TM100 adı verilen milli motor, ilk uçuş testlerini başarıyla geçti. Bu gelişme, sadece Bayraktar TB2’nin değil, aynı zamanda Türkiye’nin savunma sanayiindeki tam bağımsızlık hedefi açısından da tarihi bir dönüm noktası niteliği taşıyor.

Bayraktar TB2: Bir Başarı Hikayesi ve Motor Tartışmaları

Bayraktar TB2, şüphesiz son yılların en çok konuşulan askeri platformlarından biri. Gövdesinden elektronik-aviyonik sistemlerine, uçuş kontrol bilgisayarından tüm yazılımlarına kadar büyük ölçüde milli imkanlarla geliştirilen bu Taktik Sınıf Silahlı İnsansız Hava Aracı (SİHA), özellikle Suriye, Libya, Karabağ ve Ukrayna’daki çatışma bölgelerinde sergilediği üstün performansla adını tüm dünyaya duyurdu. Haluk Bayraktar’ın da belirttiği gibi, “dünyada kendi klasmanında açık ara en çok sipariş verilen ve en yüksek adetli seri üretim aşamasına geçmiş taktik sınıf bir SİHA sistemi” haline geldi.

Bu göz kamaştırıcı başarının yanında, TB2 ile ilgili en sık gündeme getirilen konulardan biri, motorunun yerli olmamasıydı. Bayraktar TB2’lerde, kendini kanıtlamış, yaygın olarak kullanılan ve içten yanmalı bir piston motoru tercih ediliyordu. Ancak bu durum, zaman zaman çeşitli çevrelerce eleştiri konusu yapıldı. Haluk Bayraktar, bu eleştirilere ve yürütülen algı operasyonlarına değinerek, “Zamanında ‘iyi ama motoru yerli değil’ diyerek birçok algı operasyonu yapılmaya çalışıldı. Oysa bu sınıftaki bir SİHA için motor, görev başarısını belirleyen en kritik bileşenlerden biri değildi. Bu nedenle başta daha stratejik alanlara odaklandık” ifadelerini kullandı.

Gerçekten de, bir SİHA sisteminin başarısı; aerodinamik tasarım, aviyonik sistemler, sensör teknolojileri, haberleşme kabiliyeti, yazılım ve mühimmat entegrasyonu gibi birçok kritik bileşenin uyumlu çalışmasına bağlıdır. Baykar, başlangıçta bu alanlara yoğunlaşarak TB2’nin operasyonel kabiliyetlerini en üst düzeye çıkarmayı hedefledi. Ayrıca, projenin ilk yıllarındaki üretim adetleri göz önüne alındığında, sıfırdan bir motor geliştirmenin ekonomik olarak fizıbıl olmadığı da Bayraktar tarafından vurgulandı: “Ayrıca o dönem üretim adetlerine bakıldığında yerli bir motor geliştirmek ekonomik olarak da fizibl değildi. Bu nedenle önceliğimiz olmadı.”


Stratejik Değişim: Neden Yerli Motor?

Ancak Bayraktar TB2’nin sahada kazandığı zaferler ve dünya çapında bir fenomene dönüşmesi, durumu değiştirdi. Artan üretim adetleri, genişleyen ihracat pazarı ve platformun stratejik önemi, yerli bir motor geliştirilmesini artık bir tercih değil, bir zorunluluk haline getirdi. Haluk Bayraktar bu değişimi, “Bu başarının ardından daha yüksek performansa sahip yerli bir motor geliştirmek, tedarik zinciri emniyeti açısından artık bir ihtiyaç haline geldi” sözleriyle açıkladı.

Yabancı menşeli motorlara bağımlılık, potansiyel tedarik sorunları, ambargolar veya ihracat kısıtlamaları gibi riskleri her zaman beraberinde getirir. Özellikle savunma sanayii gibi stratejik bir alanda, kritik bileşenlerde dışa bağımlılığın en aza indirilmesi, ülkenin hareket serbestisi ve ulusal güvenlik açısından hayati önem taşır. Bayraktar TB2’nin küresel başarısı, bu riskleri daha belirgin hale getirdi ve Baykar’ı yerli motor konusunda harekete geçmeye itti.


TM100 Motorunun Geliştirme Süreci: Milli İş Birliği ve Öz Kaynak

Bu stratejik ihtiyaç doğrultusunda Baykar, tamamen kendi öz kaynaklarını kullanarak motor geliştirme çalışmalarına başladı. Projenin liderliğini, Baykar bünyesinde kurulan Motor Geliştirme Ekibi üstlendi. Ancak bu, sadece Baykar’ın tek başına yürüttüğü bir çaba değildi. Savunma Sanayisi Başkanlığı (SSB) koordinasyonunda kümelenme modeliyle faaliyet gösteren SAHA İstanbul (Savunma, Havacılık ve Uzay Kümelenmesi Derneği) üyesi tam 40 farklı milli firma da bu önemli projeye destek verdi.

Haluk Bayraktar, bu milli iş birliğinin altını çizerek, “Bu ihtiyaç doğrultusunda Anadolu’nun dört bir yanından @Sahaistanbul üyesi 40 farklı milli firmamızın da desteğiyle, tamamen @BaykarTech özkaynakları ile Baykar Motor Geliştirme Ekibi’nin liderliğinde TM100 motorunun tasarım ve Ar-Ge faaliyetlerine başladık” dedi.

Bu süreçte, Türkiye’nin farklı şehirlerindeki uzmanlaşmış firmalar, kendi yeteneklerini ortaya koyarak TM100 motorunun hayata geçirilmesine katkı sağladı. Bayraktar, bu firmalardan bazılarını özellikle anarak teşekkürlerini iletti:

  • Parsan: Krank mili dövme işlemleri
  • Limöz: Dişli üretimi
  • Estaş: Kam mili üretimi
  • Kanca: Biyel kolu üretimi
  • Özgayd: Silindir bloğu dökümü

Bu firmaların ve projeye dahil olan diğer 35 şirketin uzmanlığı ve emeği, TM100’ün başarıyla geliştirilmesinde kilit rol oynadı. Bu durum, Türk savunma sanayisi ekosisteminin ulaştığı yetkinlik seviyesini ve milli projelerde iş birliği yapabilme kabiliyetini de gözler önüne seriyor.


TM100 Motorunun Teknik Özellikleri ve Üstünlükleri

Yoğun Ar-Ge çalışmalarının sonucunda ortaya çıkan TM100 motoru, sadece yerli olmakla kalmıyor, aynı zamanda sahip olduğu ileri teknoloji özellikleriyle de dikkat çekiyor. Haluk Bayraktar, 100 beygir (100HP) güce erişebilecek şekilde tasarlanan TM100 havacılık motorunun öne çıkan özelliklerini şöyle sıraladı: “3 yedekli motor kontrol ünitesi, modüler güç grupları ve gelişmiş termal yönetim gibi öne çıkan özellikleriyle, TM100 kendi klasmanındaki en gelişmiş havacılık motoru oldu.”

Baykar TM100 havacılık motoru

Peki bu özellikler ne anlama geliyor?

  • 3 Yedekli Motor Kontrol Ünitesi: Motorun beyni olarak kabul edilebilecek kontrol ünitesinin üç kat yedekli olması, havacılıkta kritik öneme sahip olan emniyet seviyesini en üst düzeye çıkarıyor. Herhangi bir arıza durumunda diğer ünitelerin devreye girmesi, motorun ve dolayısıyla hava aracının görevine devam etmesini veya güvenli bir şekilde üsse dönmesini sağlıyor. Bu, özellikle SİHA’ların uzun süreli ve kritik görevlerde kullanıldığı düşünüldüğünde hayati bir avantaj.
  • Modüler Güç Grupları: Motorun ana bileşenlerinin modüler yapıda tasarlanmış olması, bakım, onarım ve lojistik süreçlerini kolaylaştırıyor. Arızalı bir modülün hızlıca değiştirilebilmesi, SİHA’nın operasyonel kalma süresini artırıyor ve bakım maliyetlerini düşürüyor. Aynı zamanda, gelecekteki potansiyel geliştirmeler veya farklı platformlara entegrasyon için esneklik sağlıyor.
  • Gelişmiş Termal Yönetim: Havacılık motorlarında verimlilik ve dayanıklılık için motorun çalışma sıcaklığının etkin bir şekilde kontrol edilmesi kritik öneme sahiptir. TM100’deki gelişmiş termal yönetim sistemi, motorun farklı irtifa ve çevre koşullarında optimum performansta çalışmasını sağlıyor, aşırı ısınmayı önleyerek motor ömrünü uzatıyor ve güvenilirliği artırıyor.

Bu özellikler, TM100’ü sadece mevcut ithal motorların bir ikamesi olmaktan çıkarıp, Bayraktar TB2’nin performansını ve güvenilirliğini daha da ileri taşıyabilecek potansiyel bir güç kaynağı haline getiriyor.


Başarılı Testler ve Gelecek

Haluk Bayraktar’ın “İlk uçuş testlerimizi de başarıyla tamamladık” açıklaması, projenin en kritik aşamalarından birinin başarıyla geçildiğini gösteriyor. Motorun yer testlerinin ardından Bayraktar TB2 platformuna entegre edilerek gerçek uçuş koşullarında denenmesi ve olumlu sonuç alınması, TM100’ün seri üretime ve operasyonel kullanıma bir adım daha yaklaştığı anlamına geliyor.

Bundan sonraki süreçte, motorun farklı uçuş profillerinde ve zorlu koşullarda detaylı testlerinin devam etmesi, sertifikasyon süreçlerinin tamamlanması ve seri üretime geçilmesi bekleniyor. TM100 motorunun Bayraktar TB2’lerde standart hale gelmesiyle birlikte, Türkiye’nin bu alandaki dışa bağımlılığı tamamen ortadan kalkacak.


TM100’ün Stratejik Önemi ve Etkileri

TM100 motorunun geliştirilmesi, birçok açıdan stratejik öneme sahip:

  1. Tam Bağımsızlık ve Tedarik Güvenliği: En kritik bileşenlerden biri olan motorun yerlileştirilmesi, Bayraktar TB2 üretiminde ve operasyonlarında tam bağımsızlık sağlıyor. Olası ambargolar veya tedarik zinciri aksaklıkları riski ortadan kalkıyor.
  2. Milli Teknoloji Yetkinliği: Bu başarı, Türkiye’nin karmaşık havacılık motorları tasarlama, geliştirme ve üretme konusundaki yetkinliğini kanıtlıyor. Bu bilgi birikimi, gelecekteki daha büyük ve gelişmiş motor projeleri için de temel oluşturacak.
  3. Artan İhracat Potansiyeli: Bayraktar TB2’nin tamamen yerli bir platform haline gelmesi, ihracat pazarlarında Türkiye’nin elini daha da güçlendirecek. Bazı ülkelerin, kritik alt sistemlerde yabancı menşeli bileşen bulunması nedeniyle alımdan kaçınma veya kısıtlama uygulama ihtimali ortadan kalkıyor.
  4. Ekonomik Katkı: Motorun ve alt bileşenlerinin yurt içinde üretilmesi, savunma sanayii ekosistemindeki birçok firmaya iş hacmi yaratacak, istihdamı artıracak ve yurt dışına ödenen dövizin ülke içinde kalmasını sağlayacak.
  5. Performans Artışı Potansiyeli: TM100’ün “daha yüksek performansa sahip” bir motor olarak geliştirilmesi, Bayraktar TB2’nin taşıma kapasitesi, uçuş süresi, irtifası veya hızı gibi operasyonel kabiliyetlerinde iyileşmeler sağlama potansiyeli taşıyor.
  6. Milli Gurur ve Motivasyon: Türk mühendislerinin ve işçilerinin emeğiyle böylesine kritik bir teknolojinin geliştirilmesi, ülke genelinde büyük bir gurur ve motivasyon kaynağı oluşturuyor.

Yerli Kanatlara Yerli Kalp

Baykar’ın TM100 motorunu başarıyla geliştirip test etmesi, “İnandık, birlikte çalıştık, başardık…” sözleriyle özetlenebilecek bir azmin ve milli iş birliğinin ürünü. Yıllar süren eleştirilere ve “karikatürlere dahi malzeme” olan bir konuya, teknoloji ve mühendislikle verilen en güzel cevap niteliğinde. Bayraktar TB2 gibi küresel bir sembol haline gelen milli SİHA’nın kalbinin de artık yerli atacak olması, Türkiye’nin savunma sanayiindeki iddiasını ve bağımsızlık yürüyüşünü perçinliyor.

Haluk Bayraktar’ın da ifade ettiği gibi, bu başarı sadece Baykar’a değil, projeye katkı veren tüm tedarikçi firmalara, mühendislere, teknisyenlere ve işçilere ait ortak bir gurur. TM100 motorunun, gökyüzündeki yerli ve milli platformlara güç vermesiyle Türkiye, savunma ve havacılık alanında yeni bir döneme giriyor.

Haluk Bayraktar, bu tarihi gelişmeyi şu sözlerle noktaladı: “Bu vesileyle başta Parsan (Krank dövme), Limöz (Dişliler), Estaş (Kam mili), Kanca (Biyel), Özgayd (Silindir bloğu dökümü) olmak üzere bu önemli projeye katkı veren tüm tedarikçi firmalarımıza ve emek veren çalışanlarına en içten şükranlarımı sunarım. Vatanımıza, Milletimize hayırlı ve uğurlu olsun.”


Anahtar kelimeler: Baykar Teknoloji, Bayraktar TB2 SİHA’lar için tamamen yerli imkanlarla geliştirdiği TM100 motorunun ilk uçuş testlerini başarıyla tamamladı. Bu tarihi gelişme ile TB2’de motor bağımlılığı sona eriyor ve milli savunma sanayii kritik bir eşiği daha aşıyor. TM100 motorunun detayları ve önemi.

yuzde100yerli.com'un kurucusu, gönüllü yazar, yerli malı hastası, yazılımcı, girişimci. Teknolojiyi ve tabii ki yerli ve milli projeleri takip etmekten büyük keyif alıyorum. Türkiye'de üretilen yeni bir ürün ve yeni bir girişim görmek mutlu ediyor, bu nedenle 2006 yılında yuzde100yerli.com'u yayına alma kararı aldım.