Türk savunma sanayisi, son yıllarda ortaya koyduğu projelerle sadece envanter güncellemesi yapmakla kalmıyor, aynı zamanda bölgesel ve küresel ölçekte askeri doktrinleri değiştirecek hamlelere imza atıyor. Bu hamlelerin en dikkat çekenlerinden biri, şüphesiz ki Türkiye’nin ilk Kısa Menzilli Balistik Füzesi (SRBM) olma özelliği taşıyan TAYFUN projesidir. Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayisi Başkanı Prof. Dr. Haluk Görgün’ün duyurduğu son başarılı test atışı, TAYFUN’un gelişim sürecinde kritik bir eşiğin daha aşıldığını ve projenin operasyonel olgunluğa doğru hızla ilerlediğini gözler önüne seriyor.
TAYFUN Projesi: Taktik Sahadan Stratejik Boyuta Geçiş
Türkiye, uzun yıllar boyunca topçu roketleri ve taktik füzeler (BORA/KHAN gibi) konusunda ciddi bir birikim elde etti. Ancak TAYFUN projesi, Türkiye’yi balistik füze teknolojisinde farklı bir lige taşıyor. BORA füzesi ile 280 kilometre bandında hassas vuruş yeteneği kazanan Türk Silahlı Kuvvetleri, TAYFUN ile bu menzili katlayarak “derin darbe” (deep strike) kabiliyetine kavuşuyor.
Bu kapasite artışı neden önemli?
Modern harp sahasında, düşman unsurlarının lojistik merkezlerini, komuta kontrol binalarını, hava üslerini ve kritik altyapılarını cephe hattının çok gerisindeyken vurabilmek, savaşın kaderini belirleyen en önemli faktördür. TAYFUN, Türkiye’ye konvansiyonel harp başlıklarıyla, yüksek hassasiyetle ve durdurulması zor bir hızla bu hedefleri imha etme yeteneği sunuyor. Füzenin atmosfer dışına çıkıp tekrar atmosfere girerek hedefe yönelmesi, mevcut hava savunma sistemleri için önlenmesi son derece güç bir tehdit profili oluşturmaktadır.
Anahtar kelimeler: TAYFUN füzesi, Roketsan, Haluk Görgün, balistik füze, Türk savunma sanayisi, yerli ve milli teknoloji, caydırıcılık, savunma sanayisi, SRBM, füze testi








Yorumlar